1-Chained(2012):

Bob;sorunlu bir çocukluk dönemi geçirmiş,solgun suratlı sıra dışı bir seri katildir.Her gece taksi şoförü edasında şehir merkezine inerek ağırlıklı olarak fahişeler arasından seçtiği kurbanları ile beraber her santimi kana boyanmış,ücradaki evinde hasta ruhunu tatmin etmektedir.Günün birinde taksisine aldığı bir anne-oğlu (Tim) da kurbanları arasına ekleyen Bob,annesini gözlerinin önünde katlettiği,"rabbit" adını taktığı dokuz yaşındaki minik Tim hakkında planlar yapmaktadır.

Aslında onun hesapta olmadığını ama madem bu eve bir şekilde girdiyse yaşamak istiyorsa dedikleri şartsız koşulsuz şekilde yerine getirmesini dayatan Bob,bir dizi isteklerde bulunur.Sabah ve akşamları yemeğini hazırlamasının,evi temizlemesinin ve her gece rutin olarak öldürülen kadınların cesetlerini gömmesinin vazifeleri arasında olduğunu söylemiştir.Sadece kendisi doyduktan sonra tabağından arta kalanlar ile beslenebileceğini de ekleyen Bob,kaçma teşebbüslerine karşın ayak bileğine de pranga takmaktan geri durmamıştır.Talihsiz kurbanların üstlerindeki para,ehliyetleri ve ortadan kaybolduklarının basına yansıması ile gazeteye verilen ilanlarını toplayarak,öncesinde kendisinin oluşturduğu bir çeşit suç albümünü de artık onun yeni kayıtları tutmasını emretmiştir.Düşünsenize evin içine mahkum olan Rabbit,sahibi Bob gelene kadar buzdolabından bir şey almak ya da su içmek gibi temel bir ihtiyaçlarını dahi izin almadan gerçekleştirememektedir.

Rabbit zaman zaman bir yolunu bularak kaçmaya çalışsa da Bob'un sürekli gözlerinin üstünde olması ile asla esir olduğu evden dış dünya ile iletişim kuramamaktadır.Bu şekilde yıllar yılları kovalar ve minik Rabbit artık ergenliğe ulaşmış,boyu Bob'u geçmiş koca bir delikanlıya dönüşür.Her gece yaşanan trajedi artık sıradan hayatının basit bir tekrarı haline dönüşmüştür.Gerçekte kim olduğunu dahi unutan kahramanımız kendisine dayatılanlar ve şiddet yoluyla istenilenler doğrultusunda yaşamını sürdürmektedir.Bir taraftan bileğinden zincirlediği Rabbit'i adam yerine koymayan,özgürlüğünü elinden alarak köleleştiren Bob,diğer yandan da gelecekte onun kendisi gibi bir ruh hastası olmasını sağlamakla meşguldür.Yavaş yavaş Rabbit'in gelişim gösterdiğine ikna olmaya başlayan Bob,günün birinde bileğindeki zincirleri çözerek artık yeni bir şeyler öğrenmesi gerektiğini anlatır.Birkaç anatomi kitabı ile ödüllendirdiği Rabbit'in,geceleri gerçekleşen kanlı mesai sonrasında kendisine yardımcı olmasını amaçlamaktadır.Bir gün bu evden çıkıp gidebilmesi için ona güvenmesi gerektiğini vurgulayan Bob,artık çocuk olmadığını ekleyerek yeni isteklerde bulunacaktır.
2-Enter Nowhere (2011):

Korku-gerilimin yanı sıra içerisinde gizem barındıran filmler benim için her daim ilgi çekici olmayı başarmıştır.İşte bu eksende yer alan "Enter Nowhere" birbirlerine tamamen yabancı olan üç kişinin ormanın derinliklerinde ufak bir barakada yollarının kesişmesi ile başlıyor.Samantha,Jody ve Tom isimli bu üç yabancı bir şekilde aynı mekanı paylaşmak zorunda kalacaklar.Defalarca denemelerine karşın bir türlü ormandan uzaklaşamayan kahramanlarımız her seferinde yine başlangıç noktaları olan barakayı karşılarında göreceklerdir...

Ufak bir trafik kazası geçiren Tom,yardım edebilecek hiç kimseye ulaşamayınca kendi başının çaresine bakmaya karar verir.Saatlerce ormanın derinliklerine yol alır ve en nihayetinde ahşap bir kulübeye rastlamıştır.Eline geçirdiği bir miktar yulaf ve suyla beraber hayatta kalmayı başaran Tom,her sabah büyük bir umutla ormandan kurtulabileceğini düşünerek etrafı keşfe çıkmaktadır.Lakin her denemesinde dönüp dolaşıp aynı barakaya çıkan kahramanımız,giderek ümidini yitirmeye başlamıştır.Tam da bu sırada eşiyle beraber seyahat eden Samantha benzinlerinin bitmesi ile ıssız ormanda kalakalmıştır.Eşinin etrafa göz atmak için yalnız bıraktığı kahramanımız,saatler geçmesine rağmen eşinin dönmemesi sonrasında arabayı terk ederek Tom'un da mesken bellediği barakaya ulaşır.İkilimize Jody'nin de benzer bir hikaye sonrasında yolunu kaybederek katılması sonrasında kader birliği edecek olan üçlümüz,bir yolunu bulup buradan kurtulmalıdır.Zira sadece tek kişilik bir döşeğin ve eski bir sobanın yer aldığı dar kulübede vakit geçirebilmek bir yana dursun,bu koşullar altında hayatta kalabilmek bile mucizedir...

Kısa bir tanışma faslının ardından kapana kısıldıkları kulübeden ne şekilde çıkabileceklerini tartışan kahramanlarımız,bu sırada kendi hikayelerini de paylaşma fırsatı bulurlar.Gelişigüzel bir sohbetin ardından şu an tam olarak nerede olduklarını anlamaya çalışan üçlümüz,tamamen tezat görüşlere sahiptirler.Öyle ki Samantha New Hampshire'a yakın bir yerlerde olduklarını söylerken,Jody Wisconsin'de,Tom ise Güney Dakota çevresinde olduklarını düşünmektedir.Bu sırada ormandan gelen silah sesleri ile irkilen kahramanlarımız yalnız olmadıklarını anlayacaklardır...
3-Livide(2011):

Stajyer hemşire olarak Wilson isimli tecrübeli bir meslektaşının yanında yatalak hastaları ziyaret eden Lucie,daha ilk gününde hayatının akışını değiştirebilecek bir deneyime hazırdır.Çocukluk yıllarında bataklık çevresindeki buram buram mazi kokan köhne evi halen unutulmayan kahramanımız,şimdi ise iş gereği o eve gitmek zorundadır.Ev sahibi olan Jessel uzun yıllardır komada olan yaşlı bir bayandır.Geçmişte kötü şöhrete sahip disiplinli bir dans eğitmenidir.Kızı Anna ise doğuştan sağır olup uzun yıllar önce sırra kadem basmıştır.Hikayenin asıl ilgi çekici yanı ise Jessel'ın evinde sakladığı büyük bir hazinenin varlığıdır.

Aynı günün devamında barda erkek arkadaşı William ve yine arkadaşı olan Ben ile buluşan Lucie,ilk iş gününü heyacanlı bir şekilde anlatmaktadır.Başlarda olan biteni sıkıcı bulan kahramanlarımız ise işin içine hazine masalının girmesi ile dikkat kesilirler.Daha önce aç gözlülüğü yüzünden hapsi boylayan William'ın rahat durmaya niyeti yoktur.Refah koşullarda yaşamak ve geleceklerini garanti altına alabilmek için o hazineye ulaşmayı kafasına koyan William ve Ben,Lucie'i de güç bela ikna ederek çantada keklik gördükleri iş için yola koyulurlar.Ne de olsa ev sahibi yatalak yaşlı bir bayandır ve yaşadığı ev de bataklığın kıyısında tenha bir yerdedir.

Gece yarısı bir araya gelerek işe koyulan kahramanlarımız,geri dönmelerine ilişkin bazı işaretlerle karşılaşsalar da amaçlarına ulaşmadan geri adım atmaya niyetleri yoktur.En nihayetinde eve giren gençler baştan sona mistik atmosfere sahip odaları gezinmeye başlarlar.Bakmadıkları tek oda kalmıştır ancak orası da kilitlidir.Yine Lucie'nin gözlemlerinden yararlanarak Jessel'in boynunda asılı olan anahtarın kapıyı açabileceğini düşünen kahramanlarımız,daha fazla risk almayı göze almışlardır...
4-Sleep Tight(2011):

Bir apartmanda kapıcılık yapan César,orta yaşlarda içine kapanık bir adamdır.İnsanlardan ve onların yapmacık tavırlarından sıkılan,her şey çok mükemmelmişçesine çevresine mutluluk saçan kişilerden haz etmeyen kahramanımız,zaten bu yüzden de hiç bir işte kalıcı olamamıştır.Temel sorunu olarak asla mutlu olamadığını öne süren César,sağır ya da dilsiz doğan bir insanla aynı durumda olduğunu hissetmektedir.Zira doğuştan mutluluk olgusundan eksik yaratıldığını,ölene dek mutlu olamayacağı için çevresindekilerin de mutsuz olmasının kendisini hayata bağlayan tek sebep olduğunu düşünmektedir.

Görevi gereği binada olan biten her şeyden haberi olan César,her dairenin de acil durumlarda kullanılmak üzere anahtarlarına sahiptir.Geceleri uyuyamayan,normal insanların zevk aldığını hiç bir şeyden hoşlanmayan kahramanımız bu sefer de aynı binadan yaşayan Clara isimli genç,alımlı bayana kafayı takmıştır.Clara her ne kadar bir süredir gizemli bir adam tarafından isimsiz mektuplar ve mesajlarla taciz edilse de pozitif enerjisini kaybetmeyen bir kişiliğe sahiptir.Her sabah asansörde karşıladığı Clara'nın tebessüm eksik olmayan yüzünden rahatsızlık duyan César,onun da kendisi gibi mutsuz olması için şeytanın dahi aklına gelmeyecek sinir bozucu bir plana girişmiştir.Binada yaşayan diğer sakinlerin de olduğu gibi Clara'nın da tüm alışkanlıklarını,sabah işe gidiş-akşam işten dönüş saatlerini vs bilen kahramanımız geceleri gizliden gizliye Clara'nın dairesinde dolaşmaktadır.Her gün rutin haline getirdiği saatlerde,Clara işten dönmeden önce itina ile hazırladığı ufak gereçlerini sırt çantasına doldurarak onun gelmesini bekleyen César,uyku halindeyken onu bayıltarak ertesi güne mutsuz başlamasını sağlayacak çeşitli tuzaklarla evini süslemektedir.

Aradan haftalar geçmesine rağmen çeşitli oyunlarla Clara'nın keyfini kaçırmayı başaramayan kahramanımız,tam her şeyden vazgeçip işin peşini bırakmak üzereyken alacağı güzel haberlerle planını başka bir boyuta taşımaya karar verir.Clara'nın sevgilisinin ortaya çıkması ile başını büyük derde sokan César,zekasının yardımı ile kısıldığı kapandan yakayı ele vermeden kurtulmaya çalışacaktır.Bu arada binada tuhaf bir şeyler döndüğünden haberdar olan minik bir bina sakini ise César'ın huzurunu iyiden iyiye kaçırmaktadır...
5-The Cabin in the Woods(2011):

Uzun süredir beklediğim filmlerden biri olan The Cabin in the Woods'u en nihayetinde izleme fırsatı buldum.Gerek Imdb puanının epey yüksek olması (ki genelde korku-gerilim eksenli yapımlar için yüksek puan almak çok zordur.)gerekse son dönemlerin en popüler korku-gerilim-fantezi filmi olması sebebiyle epey merak edenlerden biri de bendim.Öncelikle filmi tek kategori altında sınıflandıramayacağımı ve her ne kadar pek çok kişinin olumlu yorumlarına rağmen özgün olduğu söylenen senaryonun,çok başarılı olsa da bazı ufak devşirmeler sayesinde yardım aldığını ekleyeyim.

Filmin konusuna gelirsek;Beş üniversiteli genç(Dana,Curt,Jules,Marty ve Holden)hafta sonunu daha eğlenceli geçirmek için gözlerden uzak bir dağ evine gitmeyi planlarlar.Curt,kuzenin yakın zamanda aldığı kulübe hakkında hiç bir bilgiye sahip olmasa da arkadaşlarıyla beraber hoş vakit geçireceğinden şüphesi yoktur.Karavanla yola çıkan gençler sarp kayalıklar ve sık ormanlarla çevrili taşra yollarından geçtikten sonra karanlık tünele girerler.İşte bu andan itibaren hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Tüneli geçtikten kısa süre sonra meşhur kulübeye ulaşan kahramanlarımız daha ilk dakikadan bazı tuhaflıklar hissetmeye başlarlar.Zira odalar arasında bazı saklı geçitler ve duvarlarda hileli aynalar yer almaktadır.Eski ev sahiplerinin tuhaf insanlar olduğunu düşünmeye başlayan kahramanlarımız çok geçmeden rüzgar nedeniyle açıldığını düşündükleri bodrumun kapısı ile irkilirler.Meraklarına yenik düşerek alt kata inen gençler birbirinden ilgi çekici eşyaların bulunduğu esrarengiz bir depo içerisinde bulurlar kendilerini.Dahası her şey o kadar mistik ve cezb edicidir ki ellerine geçirdikleri eşyalarla meşgul olmaya başlayan kahramanlarımız,gün boyu yanında getirdiği esrarlı sigaralarla demlenen Marty'nin yeniden üst kata çıkma fikrini göz ardı ederler.Bu sırada eline geçirdiği mazisi olan eski bir günlüğü okumaya başlayan Dana,karanlık bir hikayenin içerisine dalmış gibidir.
Sonunda bodrumdan çıkmayı başaran gençler sanki bir şekilde yönlendirilmekte ve beyinlerine bazı tercihler empoze edilmektedir.Giderek farklı karakterlere bürünmeye başlayan kahramanlarımız çok geçmeden takım oyunundan uzaklaşıp bireyselleşmeye başlamıştır.Gecenin bir yarısı karanlık ormana giren Curt-Jules çifti ise aradan epey zaman geçmesine rağmen halen geri dönmemiştir.

Filmi izleyenler için;
-The Cabin in the Woods klişe bir grup genç ve başlarından geçen bir takım tuhaf olaylar ekseninden epey farklılaşan,filmin ikinci yarısından itibaren fantezinin ağır bastığı gerilim yüklü bir yapım haline dönüşüyor.Öyle ki Cube (1997) filmine benzer şekilde birilerinin hayatımızı kontrol ettiği ve yaşamak istiyorsak bazı erdemlere sahip olmalıyız fikri,arka planda yükselerek kendisini hissettiren temayı oluşturuyor.
-Kahramanlarımız dev tünele girdikleri andan itibaren dış dünyadan izole dev simülasyon alanına giriş yapıyorlar.Zira elektromanyetik olarak çevrelenen bölgeye dış dünyadan giriş yapmak ya da tam tersi olarak tünelden geri dönebilmek mümkün değildir.Burada az da olsa boyut kavramı akla geliyor.Silent Hill (2006) da olduğu gibi bir kez içeri girerseniz asla çıkamazsınız...
-Gençlerin kurban edildiği,yüzlerce insanın çalıştığı simülasyon programı içerisinde aynen Cube (1997) yapımında olduğu gibi son teknolojiyi kullanan ve insanları bazı tercihlere zorlayarak ekran başından keyif alan hasta beyinli insanlar var.Satranç oyunundaki piyonlar misali hayatları yönlendirilen kahramanlarımız asla kazanamayacakları bir kumara zorla dahil ediliyor.
-En hoşuma giden noktalardan biri olan mistik eşyalarla dolu bodrum katında giren gençlerin yaptığı tercihlerin sonrasında başlarına bela almaları...O küçük bodrum katında neler yok ki.Her bir eşya farklı bir senaryo ile bağlantılı.Dahası masum eşyaların her biri korkunç kabuslardan çıkma dehşet verici yaratıklarla sembolize ediliyor. Boss canavarlardan tutunda,zombiler,dev yılanlar,garabet ucubeler vs.
6-The Grey(2012):

2012'nin iddialı gerilim filmlerinden biri olan The Grey,arka planda yükselen dramla beraber bir grup petrol sondaj işçisinin başından geçen korku dolu trajedik hikayeyi ekrana yansıtıyor.Alaska'da uçaklarının düşmesi üzerine bir şekilde hayatta tutunmayı başaran yedi kişilik grup,kendilerini aramaya gelebilecek kimsenin olmadığına karar verdikten sonra yaşama hevesiyle Ottway'in direktiflerine uyarak soğuktan korunmak için organize olurlar.Ancak korkmaları gereken tek şey dondurucu soğuk değildir.Asıl tehlike saldırmak için uygun zamanı kollayan aç kurt sürüsüdür...

Ottway eşinin gidişinden sonra hayata tutunmakta epey zorlanmış,neden hala yaşıyor olduğunu sorgular hale gelmiştir.Kendi içerisinde çelişkiler yaşayan kahramanımız diğer işçilerden farklı olarak bazı yeti ve yeteneklere sahiptir.Öyle ki geçmişte insanları kurtlardan korumak için çalışmış,kurtların morfolojisinden anatomisine kadar her şeye hakim başarılı bir avcıdır.Uçak kazasından arta kalan bir grup işçiyi organize etme ödevini üstlenen Ottway,etraftaki cesetlerin ve doğal olarak kan kokusunun kurtları üzerlerine çekeceğini düşünmektedir.Gruptan çıkan bazı çatlak sesler ise ne pahasına olursa olsun uçakta kalarak şanslarını denemek istemektedir.
Arkadaşlarından birinin daha kurtlar tarafından katledilmesi ile Ottway'i haklı bulan çoğunluk,açık av pozisyonunda oldukları uçağın enkazından ormanlık alana giriş için dondurucu soğukta ilerlemeye başlarlar.Ormanda korku dolu bir geceyi sağ salim atlatmayı başaran kafilemiz gün doğumuyla beraber yeniden mesafe katetmek durumundadır.Ancak bu sefer başları ciddi anlamda beladadır.Kurt sürüsünden kurtulmak için sarp kayalıklarla dolu bir tepeden yüksek ağaçlarla çevrili akarsu yatağına inmek zorundadırlar.

Vahşi doğada hayatta kalabilmek için ellerinden geleni yapacak olan kahramanlarımızın ne yazık ki şansları yaver gitmeyecektir.Ölenlerin ailelerini ulaştırmak üzere cüzdanlarını toplayan Ottway günün sonunda korkunç bir manzara ile karşılaşacaktır.Zor zamanında tek dostu ise babasının öğretisi bir çift söz olacaktır.
7-The Pact (2012):

Annie,annesinin vefatının ardından çocukluğunun geçtiği eve dönmeye karar vermiştir.Geçmişte ailesine ait bu evde pek de hoş anıları olmayan kahramanımız,kız kardeşi Nicole'ü de ikna ederek annelerine karşı son görevlerini yapma niyetindedir.San Pedro'ya ulaşan Annie kız kardeşinden haber alamayınca,kuzeni Liz'le iletişim kurar.Ancak kuzeni de kız kardeşinin nerede olduğunu bilmemektedir.Dahası sanki yer yarılmıştır da içine girmiş gibi hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur.

Kız kardeşini bulabilmek için bir süre daha annesinin evinde kalmayı planlayan kahramanımız bir takım paranormal olaylar yaşamaya başlayacaktır.Sanki evde kendisinden başka biri daha yaşamakta,sürekli birilerinin nefesini ensesinde hissetmektedir.Geceleri sebepsiz yere düşen cisimlerden,kabuslarla dolu uykulardan ve sürekli bir şeylerin peşinde olduğu düşüncesinden sıyrılamayarak daha fazla evde yalnız kalamayacağına karar veren Annie,kuzeni Liz'in yanında kalmasını ister.Lakin aynı günün gecesinde Liz'in de ansızın ortadan kaybolması bardağı taşıran son damla olmuştur.Evde yolunda gitmeyen bir şeyler vardır...

Evden çıktığı gibi paldır küldür polisleri çağıran kahramanımız,öncesinden kız kardeşinin şimdi ise kuzeninin ortadan kaybolduğunu,evde doğa üstü bir şeyler olduğunu söylese de ciddiye alınmaz.Olayla ilgilenen dedektif Bill Creek ise Annie'i yanına alarak araştırma için eve gelmiştir.Evin içerisinde gizli bir oda olduğunu keşfeden ikilimiz geçmişin kirli sırları ile yüzleşmek zorunda kalacaktır.Tüm çocukluğu boyunca annesiyle bu evde yaşamasına rağmen bu odanın varlığından haberi olmayan Annie ise eski bir lise arkadaşından yardım alma yolunu seçecektir.

Sıradan insanların göremediği bazı ruhani şeyleri görebilen Stevie ile beraber bir kez daha evin yolunu tutan kahramanımız,keşfettikleri malum odada bazı güçlerin kendisine bir şeyler anlatmak istediğini fark edecektir.Odada transa geçen Stevie'nin ise dudaklarından dökülen tek sözcük "Judas" olacaktır.Judas'ın kim olduğu ve annesiyle nasıl bir bağlantısı olduğunu araştırmaya başlayan Annie kendisini oldukça tuhaf gizemli bir hikayenin içerisinde bulacaktır.
ARKADAŞLAR ŞUNA BİR AÇIKLIK GETİRELİM TAMAMEN KORKUNÇLUĞU ÖZNELDİR KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞEBİLİR ONUN İÇİN YARGILAMAYALIM YAZILAR ALINTIDIR AMA FORUM İÇİ DÜZENLEME FRAGMAN VS. BNA AİTTİR SADECE PAYLAŞMAK İSTEDİM İYİ FORUMLAR ..

Bob;sorunlu bir çocukluk dönemi geçirmiş,solgun suratlı sıra dışı bir seri katildir.Her gece taksi şoförü edasında şehir merkezine inerek ağırlıklı olarak fahişeler arasından seçtiği kurbanları ile beraber her santimi kana boyanmış,ücradaki evinde hasta ruhunu tatmin etmektedir.Günün birinde taksisine aldığı bir anne-oğlu (Tim) da kurbanları arasına ekleyen Bob,annesini gözlerinin önünde katlettiği,"rabbit" adını taktığı dokuz yaşındaki minik Tim hakkında planlar yapmaktadır.

Aslında onun hesapta olmadığını ama madem bu eve bir şekilde girdiyse yaşamak istiyorsa dedikleri şartsız koşulsuz şekilde yerine getirmesini dayatan Bob,bir dizi isteklerde bulunur.Sabah ve akşamları yemeğini hazırlamasının,evi temizlemesinin ve her gece rutin olarak öldürülen kadınların cesetlerini gömmesinin vazifeleri arasında olduğunu söylemiştir.Sadece kendisi doyduktan sonra tabağından arta kalanlar ile beslenebileceğini de ekleyen Bob,kaçma teşebbüslerine karşın ayak bileğine de pranga takmaktan geri durmamıştır.Talihsiz kurbanların üstlerindeki para,ehliyetleri ve ortadan kaybolduklarının basına yansıması ile gazeteye verilen ilanlarını toplayarak,öncesinde kendisinin oluşturduğu bir çeşit suç albümünü de artık onun yeni kayıtları tutmasını emretmiştir.Düşünsenize evin içine mahkum olan Rabbit,sahibi Bob gelene kadar buzdolabından bir şey almak ya da su içmek gibi temel bir ihtiyaçlarını dahi izin almadan gerçekleştirememektedir.

Rabbit zaman zaman bir yolunu bularak kaçmaya çalışsa da Bob'un sürekli gözlerinin üstünde olması ile asla esir olduğu evden dış dünya ile iletişim kuramamaktadır.Bu şekilde yıllar yılları kovalar ve minik Rabbit artık ergenliğe ulaşmış,boyu Bob'u geçmiş koca bir delikanlıya dönüşür.Her gece yaşanan trajedi artık sıradan hayatının basit bir tekrarı haline dönüşmüştür.Gerçekte kim olduğunu dahi unutan kahramanımız kendisine dayatılanlar ve şiddet yoluyla istenilenler doğrultusunda yaşamını sürdürmektedir.Bir taraftan bileğinden zincirlediği Rabbit'i adam yerine koymayan,özgürlüğünü elinden alarak köleleştiren Bob,diğer yandan da gelecekte onun kendisi gibi bir ruh hastası olmasını sağlamakla meşguldür.Yavaş yavaş Rabbit'in gelişim gösterdiğine ikna olmaya başlayan Bob,günün birinde bileğindeki zincirleri çözerek artık yeni bir şeyler öğrenmesi gerektiğini anlatır.Birkaç anatomi kitabı ile ödüllendirdiği Rabbit'in,geceleri gerçekleşen kanlı mesai sonrasında kendisine yardımcı olmasını amaçlamaktadır.Bir gün bu evden çıkıp gidebilmesi için ona güvenmesi gerektiğini vurgulayan Bob,artık çocuk olmadığını ekleyerek yeni isteklerde bulunacaktır.
2-Enter Nowhere (2011):

Korku-gerilimin yanı sıra içerisinde gizem barındıran filmler benim için her daim ilgi çekici olmayı başarmıştır.İşte bu eksende yer alan "Enter Nowhere" birbirlerine tamamen yabancı olan üç kişinin ormanın derinliklerinde ufak bir barakada yollarının kesişmesi ile başlıyor.Samantha,Jody ve Tom isimli bu üç yabancı bir şekilde aynı mekanı paylaşmak zorunda kalacaklar.Defalarca denemelerine karşın bir türlü ormandan uzaklaşamayan kahramanlarımız her seferinde yine başlangıç noktaları olan barakayı karşılarında göreceklerdir...

Ufak bir trafik kazası geçiren Tom,yardım edebilecek hiç kimseye ulaşamayınca kendi başının çaresine bakmaya karar verir.Saatlerce ormanın derinliklerine yol alır ve en nihayetinde ahşap bir kulübeye rastlamıştır.Eline geçirdiği bir miktar yulaf ve suyla beraber hayatta kalmayı başaran Tom,her sabah büyük bir umutla ormandan kurtulabileceğini düşünerek etrafı keşfe çıkmaktadır.Lakin her denemesinde dönüp dolaşıp aynı barakaya çıkan kahramanımız,giderek ümidini yitirmeye başlamıştır.Tam da bu sırada eşiyle beraber seyahat eden Samantha benzinlerinin bitmesi ile ıssız ormanda kalakalmıştır.Eşinin etrafa göz atmak için yalnız bıraktığı kahramanımız,saatler geçmesine rağmen eşinin dönmemesi sonrasında arabayı terk ederek Tom'un da mesken bellediği barakaya ulaşır.İkilimize Jody'nin de benzer bir hikaye sonrasında yolunu kaybederek katılması sonrasında kader birliği edecek olan üçlümüz,bir yolunu bulup buradan kurtulmalıdır.Zira sadece tek kişilik bir döşeğin ve eski bir sobanın yer aldığı dar kulübede vakit geçirebilmek bir yana dursun,bu koşullar altında hayatta kalabilmek bile mucizedir...

Kısa bir tanışma faslının ardından kapana kısıldıkları kulübeden ne şekilde çıkabileceklerini tartışan kahramanlarımız,bu sırada kendi hikayelerini de paylaşma fırsatı bulurlar.Gelişigüzel bir sohbetin ardından şu an tam olarak nerede olduklarını anlamaya çalışan üçlümüz,tamamen tezat görüşlere sahiptirler.Öyle ki Samantha New Hampshire'a yakın bir yerlerde olduklarını söylerken,Jody Wisconsin'de,Tom ise Güney Dakota çevresinde olduklarını düşünmektedir.Bu sırada ormandan gelen silah sesleri ile irkilen kahramanlarımız yalnız olmadıklarını anlayacaklardır...
3-Livide(2011):

Stajyer hemşire olarak Wilson isimli tecrübeli bir meslektaşının yanında yatalak hastaları ziyaret eden Lucie,daha ilk gününde hayatının akışını değiştirebilecek bir deneyime hazırdır.Çocukluk yıllarında bataklık çevresindeki buram buram mazi kokan köhne evi halen unutulmayan kahramanımız,şimdi ise iş gereği o eve gitmek zorundadır.Ev sahibi olan Jessel uzun yıllardır komada olan yaşlı bir bayandır.Geçmişte kötü şöhrete sahip disiplinli bir dans eğitmenidir.Kızı Anna ise doğuştan sağır olup uzun yıllar önce sırra kadem basmıştır.Hikayenin asıl ilgi çekici yanı ise Jessel'ın evinde sakladığı büyük bir hazinenin varlığıdır.

Aynı günün devamında barda erkek arkadaşı William ve yine arkadaşı olan Ben ile buluşan Lucie,ilk iş gününü heyacanlı bir şekilde anlatmaktadır.Başlarda olan biteni sıkıcı bulan kahramanlarımız ise işin içine hazine masalının girmesi ile dikkat kesilirler.Daha önce aç gözlülüğü yüzünden hapsi boylayan William'ın rahat durmaya niyeti yoktur.Refah koşullarda yaşamak ve geleceklerini garanti altına alabilmek için o hazineye ulaşmayı kafasına koyan William ve Ben,Lucie'i de güç bela ikna ederek çantada keklik gördükleri iş için yola koyulurlar.Ne de olsa ev sahibi yatalak yaşlı bir bayandır ve yaşadığı ev de bataklığın kıyısında tenha bir yerdedir.

Gece yarısı bir araya gelerek işe koyulan kahramanlarımız,geri dönmelerine ilişkin bazı işaretlerle karşılaşsalar da amaçlarına ulaşmadan geri adım atmaya niyetleri yoktur.En nihayetinde eve giren gençler baştan sona mistik atmosfere sahip odaları gezinmeye başlarlar.Bakmadıkları tek oda kalmıştır ancak orası da kilitlidir.Yine Lucie'nin gözlemlerinden yararlanarak Jessel'in boynunda asılı olan anahtarın kapıyı açabileceğini düşünen kahramanlarımız,daha fazla risk almayı göze almışlardır...
4-Sleep Tight(2011):

Bir apartmanda kapıcılık yapan César,orta yaşlarda içine kapanık bir adamdır.İnsanlardan ve onların yapmacık tavırlarından sıkılan,her şey çok mükemmelmişçesine çevresine mutluluk saçan kişilerden haz etmeyen kahramanımız,zaten bu yüzden de hiç bir işte kalıcı olamamıştır.Temel sorunu olarak asla mutlu olamadığını öne süren César,sağır ya da dilsiz doğan bir insanla aynı durumda olduğunu hissetmektedir.Zira doğuştan mutluluk olgusundan eksik yaratıldığını,ölene dek mutlu olamayacağı için çevresindekilerin de mutsuz olmasının kendisini hayata bağlayan tek sebep olduğunu düşünmektedir.

Görevi gereği binada olan biten her şeyden haberi olan César,her dairenin de acil durumlarda kullanılmak üzere anahtarlarına sahiptir.Geceleri uyuyamayan,normal insanların zevk aldığını hiç bir şeyden hoşlanmayan kahramanımız bu sefer de aynı binadan yaşayan Clara isimli genç,alımlı bayana kafayı takmıştır.Clara her ne kadar bir süredir gizemli bir adam tarafından isimsiz mektuplar ve mesajlarla taciz edilse de pozitif enerjisini kaybetmeyen bir kişiliğe sahiptir.Her sabah asansörde karşıladığı Clara'nın tebessüm eksik olmayan yüzünden rahatsızlık duyan César,onun da kendisi gibi mutsuz olması için şeytanın dahi aklına gelmeyecek sinir bozucu bir plana girişmiştir.Binada yaşayan diğer sakinlerin de olduğu gibi Clara'nın da tüm alışkanlıklarını,sabah işe gidiş-akşam işten dönüş saatlerini vs bilen kahramanımız geceleri gizliden gizliye Clara'nın dairesinde dolaşmaktadır.Her gün rutin haline getirdiği saatlerde,Clara işten dönmeden önce itina ile hazırladığı ufak gereçlerini sırt çantasına doldurarak onun gelmesini bekleyen César,uyku halindeyken onu bayıltarak ertesi güne mutsuz başlamasını sağlayacak çeşitli tuzaklarla evini süslemektedir.

Aradan haftalar geçmesine rağmen çeşitli oyunlarla Clara'nın keyfini kaçırmayı başaramayan kahramanımız,tam her şeyden vazgeçip işin peşini bırakmak üzereyken alacağı güzel haberlerle planını başka bir boyuta taşımaya karar verir.Clara'nın sevgilisinin ortaya çıkması ile başını büyük derde sokan César,zekasının yardımı ile kısıldığı kapandan yakayı ele vermeden kurtulmaya çalışacaktır.Bu arada binada tuhaf bir şeyler döndüğünden haberdar olan minik bir bina sakini ise César'ın huzurunu iyiden iyiye kaçırmaktadır...
5-The Cabin in the Woods(2011):

Uzun süredir beklediğim filmlerden biri olan The Cabin in the Woods'u en nihayetinde izleme fırsatı buldum.Gerek Imdb puanının epey yüksek olması (ki genelde korku-gerilim eksenli yapımlar için yüksek puan almak çok zordur.)gerekse son dönemlerin en popüler korku-gerilim-fantezi filmi olması sebebiyle epey merak edenlerden biri de bendim.Öncelikle filmi tek kategori altında sınıflandıramayacağımı ve her ne kadar pek çok kişinin olumlu yorumlarına rağmen özgün olduğu söylenen senaryonun,çok başarılı olsa da bazı ufak devşirmeler sayesinde yardım aldığını ekleyeyim.

Filmin konusuna gelirsek;Beş üniversiteli genç(Dana,Curt,Jules,Marty ve Holden)hafta sonunu daha eğlenceli geçirmek için gözlerden uzak bir dağ evine gitmeyi planlarlar.Curt,kuzenin yakın zamanda aldığı kulübe hakkında hiç bir bilgiye sahip olmasa da arkadaşlarıyla beraber hoş vakit geçireceğinden şüphesi yoktur.Karavanla yola çıkan gençler sarp kayalıklar ve sık ormanlarla çevrili taşra yollarından geçtikten sonra karanlık tünele girerler.İşte bu andan itibaren hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Tüneli geçtikten kısa süre sonra meşhur kulübeye ulaşan kahramanlarımız daha ilk dakikadan bazı tuhaflıklar hissetmeye başlarlar.Zira odalar arasında bazı saklı geçitler ve duvarlarda hileli aynalar yer almaktadır.Eski ev sahiplerinin tuhaf insanlar olduğunu düşünmeye başlayan kahramanlarımız çok geçmeden rüzgar nedeniyle açıldığını düşündükleri bodrumun kapısı ile irkilirler.Meraklarına yenik düşerek alt kata inen gençler birbirinden ilgi çekici eşyaların bulunduğu esrarengiz bir depo içerisinde bulurlar kendilerini.Dahası her şey o kadar mistik ve cezb edicidir ki ellerine geçirdikleri eşyalarla meşgul olmaya başlayan kahramanlarımız,gün boyu yanında getirdiği esrarlı sigaralarla demlenen Marty'nin yeniden üst kata çıkma fikrini göz ardı ederler.Bu sırada eline geçirdiği mazisi olan eski bir günlüğü okumaya başlayan Dana,karanlık bir hikayenin içerisine dalmış gibidir.
Sonunda bodrumdan çıkmayı başaran gençler sanki bir şekilde yönlendirilmekte ve beyinlerine bazı tercihler empoze edilmektedir.Giderek farklı karakterlere bürünmeye başlayan kahramanlarımız çok geçmeden takım oyunundan uzaklaşıp bireyselleşmeye başlamıştır.Gecenin bir yarısı karanlık ormana giren Curt-Jules çifti ise aradan epey zaman geçmesine rağmen halen geri dönmemiştir.

Filmi izleyenler için;
-The Cabin in the Woods klişe bir grup genç ve başlarından geçen bir takım tuhaf olaylar ekseninden epey farklılaşan,filmin ikinci yarısından itibaren fantezinin ağır bastığı gerilim yüklü bir yapım haline dönüşüyor.Öyle ki Cube (1997) filmine benzer şekilde birilerinin hayatımızı kontrol ettiği ve yaşamak istiyorsak bazı erdemlere sahip olmalıyız fikri,arka planda yükselerek kendisini hissettiren temayı oluşturuyor.
-Kahramanlarımız dev tünele girdikleri andan itibaren dış dünyadan izole dev simülasyon alanına giriş yapıyorlar.Zira elektromanyetik olarak çevrelenen bölgeye dış dünyadan giriş yapmak ya da tam tersi olarak tünelden geri dönebilmek mümkün değildir.Burada az da olsa boyut kavramı akla geliyor.Silent Hill (2006) da olduğu gibi bir kez içeri girerseniz asla çıkamazsınız...
-Gençlerin kurban edildiği,yüzlerce insanın çalıştığı simülasyon programı içerisinde aynen Cube (1997) yapımında olduğu gibi son teknolojiyi kullanan ve insanları bazı tercihlere zorlayarak ekran başından keyif alan hasta beyinli insanlar var.Satranç oyunundaki piyonlar misali hayatları yönlendirilen kahramanlarımız asla kazanamayacakları bir kumara zorla dahil ediliyor.
-En hoşuma giden noktalardan biri olan mistik eşyalarla dolu bodrum katında giren gençlerin yaptığı tercihlerin sonrasında başlarına bela almaları...O küçük bodrum katında neler yok ki.Her bir eşya farklı bir senaryo ile bağlantılı.Dahası masum eşyaların her biri korkunç kabuslardan çıkma dehşet verici yaratıklarla sembolize ediliyor. Boss canavarlardan tutunda,zombiler,dev yılanlar,garabet ucubeler vs.
6-The Grey(2012):

2012'nin iddialı gerilim filmlerinden biri olan The Grey,arka planda yükselen dramla beraber bir grup petrol sondaj işçisinin başından geçen korku dolu trajedik hikayeyi ekrana yansıtıyor.Alaska'da uçaklarının düşmesi üzerine bir şekilde hayatta tutunmayı başaran yedi kişilik grup,kendilerini aramaya gelebilecek kimsenin olmadığına karar verdikten sonra yaşama hevesiyle Ottway'in direktiflerine uyarak soğuktan korunmak için organize olurlar.Ancak korkmaları gereken tek şey dondurucu soğuk değildir.Asıl tehlike saldırmak için uygun zamanı kollayan aç kurt sürüsüdür...

Ottway eşinin gidişinden sonra hayata tutunmakta epey zorlanmış,neden hala yaşıyor olduğunu sorgular hale gelmiştir.Kendi içerisinde çelişkiler yaşayan kahramanımız diğer işçilerden farklı olarak bazı yeti ve yeteneklere sahiptir.Öyle ki geçmişte insanları kurtlardan korumak için çalışmış,kurtların morfolojisinden anatomisine kadar her şeye hakim başarılı bir avcıdır.Uçak kazasından arta kalan bir grup işçiyi organize etme ödevini üstlenen Ottway,etraftaki cesetlerin ve doğal olarak kan kokusunun kurtları üzerlerine çekeceğini düşünmektedir.Gruptan çıkan bazı çatlak sesler ise ne pahasına olursa olsun uçakta kalarak şanslarını denemek istemektedir.
Arkadaşlarından birinin daha kurtlar tarafından katledilmesi ile Ottway'i haklı bulan çoğunluk,açık av pozisyonunda oldukları uçağın enkazından ormanlık alana giriş için dondurucu soğukta ilerlemeye başlarlar.Ormanda korku dolu bir geceyi sağ salim atlatmayı başaran kafilemiz gün doğumuyla beraber yeniden mesafe katetmek durumundadır.Ancak bu sefer başları ciddi anlamda beladadır.Kurt sürüsünden kurtulmak için sarp kayalıklarla dolu bir tepeden yüksek ağaçlarla çevrili akarsu yatağına inmek zorundadırlar.

Vahşi doğada hayatta kalabilmek için ellerinden geleni yapacak olan kahramanlarımızın ne yazık ki şansları yaver gitmeyecektir.Ölenlerin ailelerini ulaştırmak üzere cüzdanlarını toplayan Ottway günün sonunda korkunç bir manzara ile karşılaşacaktır.Zor zamanında tek dostu ise babasının öğretisi bir çift söz olacaktır.
7-The Pact (2012):

Annie,annesinin vefatının ardından çocukluğunun geçtiği eve dönmeye karar vermiştir.Geçmişte ailesine ait bu evde pek de hoş anıları olmayan kahramanımız,kız kardeşi Nicole'ü de ikna ederek annelerine karşı son görevlerini yapma niyetindedir.San Pedro'ya ulaşan Annie kız kardeşinden haber alamayınca,kuzeni Liz'le iletişim kurar.Ancak kuzeni de kız kardeşinin nerede olduğunu bilmemektedir.Dahası sanki yer yarılmıştır da içine girmiş gibi hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur.

Kız kardeşini bulabilmek için bir süre daha annesinin evinde kalmayı planlayan kahramanımız bir takım paranormal olaylar yaşamaya başlayacaktır.Sanki evde kendisinden başka biri daha yaşamakta,sürekli birilerinin nefesini ensesinde hissetmektedir.Geceleri sebepsiz yere düşen cisimlerden,kabuslarla dolu uykulardan ve sürekli bir şeylerin peşinde olduğu düşüncesinden sıyrılamayarak daha fazla evde yalnız kalamayacağına karar veren Annie,kuzeni Liz'in yanında kalmasını ister.Lakin aynı günün gecesinde Liz'in de ansızın ortadan kaybolması bardağı taşıran son damla olmuştur.Evde yolunda gitmeyen bir şeyler vardır...

Evden çıktığı gibi paldır küldür polisleri çağıran kahramanımız,öncesinden kız kardeşinin şimdi ise kuzeninin ortadan kaybolduğunu,evde doğa üstü bir şeyler olduğunu söylese de ciddiye alınmaz.Olayla ilgilenen dedektif Bill Creek ise Annie'i yanına alarak araştırma için eve gelmiştir.Evin içerisinde gizli bir oda olduğunu keşfeden ikilimiz geçmişin kirli sırları ile yüzleşmek zorunda kalacaktır.Tüm çocukluğu boyunca annesiyle bu evde yaşamasına rağmen bu odanın varlığından haberi olmayan Annie ise eski bir lise arkadaşından yardım alma yolunu seçecektir.

Sıradan insanların göremediği bazı ruhani şeyleri görebilen Stevie ile beraber bir kez daha evin yolunu tutan kahramanımız,keşfettikleri malum odada bazı güçlerin kendisine bir şeyler anlatmak istediğini fark edecektir.Odada transa geçen Stevie'nin ise dudaklarından dökülen tek sözcük "Judas" olacaktır.Judas'ın kim olduğu ve annesiyle nasıl bir bağlantısı olduğunu araştırmaya başlayan Annie kendisini oldukça tuhaf gizemli bir hikayenin içerisinde bulacaktır.
ARKADAŞLAR ŞUNA BİR AÇIKLIK GETİRELİM TAMAMEN KORKUNÇLUĞU ÖZNELDİR KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞEBİLİR ONUN İÇİN YARGILAMAYALIM YAZILAR ALINTIDIR AMA FORUM İÇİ DÜZENLEME FRAGMAN VS. BNA AİTTİR SADECE PAYLAŞMAK İSTEDİM İYİ FORUMLAR ..
